Brunch


Türkçeyi çözdük,sıra ingilizceye mi geldi sakın demeyin.Öğrenmenin,bilginin, ulusu,dili olmaz sevgili bilgi severler.Çoğu kişi biliyor olabilir ama ben saniyeler önce öğrendim bunu.Neyi mi? 

Brunch ne demekmiş ? Breakfast ve lunch kelimelerinin harmanlanıp kısaltılmış haliymiş meğerse.Brunchlarda ezik olmayacaksınız artık,çatır çatır kelimenin derin anlamını açıklayıp arkadaşlarınıza hava atabilirsiniz :)

Zürefa

Zürefa deyince aklınıza ne geliyor.Zürafanın yanlış yazılmış hali diye düşünüp,ah ah ne olacak bu Türkçe'den bir haber gençliğimiz diyor olabilirsiniz.Bu arada Türkçe'den belkide ayraçsız yazılıyordur,yanlış yazdıysam affola.Aslında dilbilgisi kurallarına dikkat eden biriyim ama zaman içinde konuşma diline o kadar alışıyoruz ki nasıl yazacağımızı unutuyoruz.Çok araştırdım,interaktif bir imla kılavuzu bulamadım.Bilenler varsa bildirirseniz mutlu olurum.

Zürefaya gelirsek,yazıda bir yanlışlık yok.Zürefanın hayvanatlar hiçbir ilgisi yok.Zürefa;zarif kişiler demekmiş.Yıllardır her kış beyaz giyen gördüğümde aklıma gelen "zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü" atasözümüzü (Ayrıca Barış Manço şarkısır) daha bugün yeni anladım.Bende hep düşünürdüm ne ilgisi var zürafalarla diye.Hep düşünmüş ama hiç araştırmamışım tembellik yapıp.Aslında yine de merak içinde kalabilirdim ta ki msn de bilgi testi çözene kadar.Bir test nelere kadir sayın meraklılar.Bilginin nerede karşımıza çıkacağı hiç belli olmuyor.

Yedigöller

Pazar sabahı Hale Jale bütün mahalle toplanıp yedigöller yollarına düştük.Kendi turumuzu kendimiz yaparak 15 arkadaş servis arabasını doldurduk.Başlarda eğlenceli olan yolculuğumuz 5 saati geçince sıkılmaya başladık ve 6.saatte yedi göllere ulaşmış olduk.Öğlen olmuştu bile Nazlı göle geldiğimizde.Hemen çantamızdaki nevaleleri çıkarıp biraz atıştırdık,bir yandan da mangal hazırlıklarına başladık.Mangalı boşa taşımışız,siz sakın taşımayın çünkü sağolsunlar mangal koymuşlar.Erkek kısmımız çalı çırpı toplayıp mangal işine girişti.Bizlerde küçük bir tura çıktık.Dilek çeşmesine doğru yol aldık.Malum kadın milleti dilek adını duymasın,dilek kuyusu dilek çeşmesi dilek mağarası ne varsa gezer görür.Bizimkisi yedi musluklu çeşmeydi.Ve hemen yanında şırıl şırıl akan şelale.Çeşmeden akan su da tabiiki buzzz gibiydi.Burada bol bol fotoğraf çektikten sonra (daha az manzara ,daha çok kendimizi çektik) geriye döndük.Karnımızı doyurduktan sonra kalan gölleri gezmeye çıktık.Bu arada yağmur başladı ama ağaçların yapraklarından yağmur bize pek gelmedi.Zaten kısa sürdü.Bir kaç göl daha gezdikten sonra yola koyulduk.Yol 6 saat sürünce 5 te yola çıkmak zorunda kaldık.Gece 12'ye doğru evlerimize geldik.


Bu geziden çıkardığımız derslere gelince;
Yazın yedigöllere gitmiyoruz,çünkü piknikçiler fazla olduğu için göller pek gezilemiliyor.Zaten ideal zamanı ilkbahar ve sonbahar.
Yol çok uzun sürdüğü için piknik yapmak iyi fikir değil,gezmeye pek vakit kalmıyor.
Abant'ta olan göl çevresini gezeyim,turlayım durumu pek olmuyor.Göle uzaktan bakılıyor.Etrafında yürüyüş yapılamıyor.
Yolları çok kötü,mideniz bulanabilir.Yanınızda ilaç bulundurmanız iyi olur.
Yükseklikten dolayı kulaklarda rahatsızlık oluşuyor,sakız çiğnemek iyi geliyor
Yedi göller çevresinde alışveriş yapılacak yer yok.İhtiyaçlarınızı önceden almanız iyi olur.